Probiyotik içeren fonksiyonel gıdalar aşırı kilo ve obeziteyi iyileştirmek için güvenli ve etkili besin takviyeleridir. Bu nedenle bağırsak mikroflorasının değiştirilmesi obezitenin kontrol altına alınması veya önlenmesinde etkili bir yaklaşım olabilir (1). Probiyotikler ve obezite üzerine yapılan çoğu çalışma, probiyotiklerin kilo alımında ve vücut kitle indeksinde kayda değer bir azalmadan sorumlu olduğunu göstermiştir (1).
Son çalışmalara göre; probiyotiklerin sinbiyotiklerin obezitede kullanımını inceleyen hayvan çalışmalarının ve insan çalışmalarının meta-analizlerinin çoğu, bunların bağırsak mikrobiyota modülasyonuna katılımları yoluyla kilo kaybı ve diğer metabolik parametreler üzerinde faydalı etkilerini göstermiştir (2).
Son zamanlarda bağırsak mikrobiyotasının bileşimi ve metabolik fonksiyonlarının obezite gelişimini etkileyebileceği öne sürülmüştür (3).
Hem bebeklik döneminde hem de yetişkinlerde bağırsak bakterileri ile obezite arasındaki ilişkiye dair kanıtlar vardır. Bağırsak mikropları ve obezite arasındaki etkileşimde çeşitli genetik, metabolik ve enflamatuar patofizyolojik mekanizmalar yer almaktadır. İnsan bağırsağında meydana gelen mikrobiyal değişiklikler, insanlarda obezite gelişiminde rol oynayan bir faktör olarak düşünülebilir. Sindirim sistemindeki bakteri suşlarının modülasyonu, hayvan ve insan çalışmalarından elde edilen çeşitli verilerin önerdiği gibi, insan obez konakçıdaki metabolik profili yeniden şekillendirmeye yardımcı olabilir (3).
Farklı bakteri türleri/suşları ile yürütülen çeşitli in vitro ve in vivo (hayvan ve insan klinik) çalışmaları, probiyotiklerin, immün hücre aktivasyonu yoluyla preadipositlerin farklılaşmasını baskılayarak, Thelper1/Thelper2 sitokin dengesini koruyarak, bağırsak mikrobiyota kompozisyonunu değiştirerek, lipit profilini azaltarak ve enerji metabolizmasını düzenleyerek antiobezite etkilerini arttırdığını bildirmiştir (1).
Ayrıca probiyotıkler; kandaki glikoz ve yağ asidi parçalanmasının düzenlenmesinden sorumlu olan antienflamatuar adipokinlerin düzeylerini artırır ve proenflamatuar adipokinlerin düzeylerini azaltır (1).
Ayrıca probiyotikler, etkili bir şekilde insülin duyarlılığını artırır ve sistemik enflamasyonu azaltır.
Aşırı kilolu bireylerde bulunan bağırsak mikrobiyota profili; adiponektin seviyelerinin arttırılması, leptin, tümör nekroz faktörü (TNF)-α, interlökin (IL)-6’nın azaltılmasının yanı sıra kilo kaybı için umut verici bir ortam yaratabilen probiyotik takviyesi ile değiştirilebilir (1).
Bifidobacterium ve Lactobacillus suşları hala fonksiyonel gıdalar ve diyet takviyelerinde en yaygın kullanılan probiyotiklerdir, ancak Faecalibacterium prausnitzii, Akkermansia muciniphila veya Clostridia suşları gibi yeni nesil probiyotikler umut verici sonuçlar göstermiştir (2).
Probiyotiklerin, prebiyotiklerin, sinbiyotiklerin ve postbiyotiklerin yararlı özelliklerinin değerlendirilmesi için insanlarda daha geniş ölçekli Rastgele Kontrollü Çalışmalara (RKÇ) ihtiyaç vardır; ideal dozları; takviye süresi; ve bunların yararlı etkilerinin kalıcılığının yanı sıra obezitenin önlenmesi ve yönetiminde güvenlik profilleri konuları.
Kaynaklar;
1) Probiyotiklerin Obeziteye Karşı Antiadipojenik ve Antienflamatuar Potansiyellerine İlişkin Bilgiler
AKM Humayun Kober ve ark. Nutrients.. 2024.
2)Probiotics, Prebiotics, Synbiotics, Postbiotics, and Obesity: Current Evidence, Controversies, and Perspectives. Natalia Vallianou, Theodora Stratigou, Gerasimos Socrates Christodoulatos, Christina Tsigalou, Maria Dalamaga. Curr Obes Rep. 2020 Sep;9(3):179-192.
PMID: 32472285 DOI: 10.1007/s13679-020-00379-w
3) Gut Microbiota and Obesity: A Role for Probiotics
Ludovico Abenavoli, Emidio Scarpellini, Carmela Colica, Luigi Boccuto, Bahare Salehi, Javad Sharifi-Rad, Vincenzo Aiello , Barbara Romano Antonino De Lorenzo Angelo A IzzoRaffaele Capasso . Nutrients. 2019 Nov 7;11(11):2690.
PMID: 31703257 PMCID: PMC6893459 DOI: 10.3390/nu111